18 Temmuz 2014 Cuma

Elektronik Mesleği

Dikkat: elektronik mesleki terim içeren yayın.
Bir eylül ortasında meslek lisesine doğru giderken babamla son köşeye yaklaşıyorduk. Babam dedi ki;
-evladım bak artık kendine bir meslek seçeceksin. istiyorsan seni düz liseye de yazdırabiliriz meslek lisesine de , yanlız ben senin elektronikçi olmanı istiyorum. çünkü gelecek zamanlarda her şey elektronik olacak. ( vizyona bakar mısınız?) fakat şu da bir gerçek ki; mesleğini sevmelisin oğlum, mesleğin 2. eşin gibidir. Seversen ve geçinirsen hayatını cennete çevirir. Aksi taktirde tam anlamı ile bir çıkmaz olur. hayatında zehir olur. O yüzden istersen ben metal , ağaç işleri seviyorum dersen ona da yazdırırım, ama seçim sana aittir, dedi.
* ben de elektroniği seviyorum baba elektronik okumak istiyorum dedim.
Gittik yazıldım elektronik bölümüne. lise 1 den sonra notlarımı iyi tuttum ve teknik liseye geçtim. sonrasında 4 sene lise hayatı kolaylıkla bitti. mesleğini seveceksin derken babam haklı idi. mamafih benim elektronik desteğimi aldığı hobi devreleri ile destekledi. flip flop devresi vardır.
mantalitesi basit. görüldüğü üzere bir led ( lamba ) yanarken diğeri söner. malzemeleri aldım ve  yaptım evde, 9v'luk pille çalıştırdığımda çalıştı. işte o zaman sevinçden çılgına döndüm. resimdeki gibi yanıp yanıp sönüyordu. 
oturdum yarım saat boyunca izledim. bir o yanıyor bir diğeri. yarım saat sonunda durumun farkına varıp dedim ki ; " yahu ne geri zekalı bir şey, ve ben de daha geri zekalıyım ki yarım saattir izliyorum. Ama ben yaptım ya güzel oldu vesselam" dedim. Hulasa macera böyle başladı . sonra entegre ile yürüyen ışık yaptım.
babam bunu aldığında 555 li bir devre almıştı , yaptım sonra çalışmadı. Meğerse devrenin 555 lik kısmı arızalı imiş. kendi yaptığım devreyi bağlayınca çalıştı . Ve tahmin edin ne oldu? yarım saat 45 dk çıktı. Yani bir robot yapsam, demek bile istemiyorum. geçen dönem ibrahimin yanında idim. insanı voltajın değil akımın çarptığını ispat etmek üzere. 
Velhasıl-ı kelam. Elektroniği seviyorum. 



13 Temmuz 2014 Pazar

Acıklı bir çocuk dramı!

Her şey yaklaşık 30 gün önce başladı.
*hacım napıyon?
-iyidir hacı sen naptın?
*iyi bende naptın?
-aynı bea, sen naptın?
*bende de aynı be. daha daha ne yaptın?
-aynı be fotosentez sen ne yaptın?
(3 dk sonra! )
*hacı iftara gelsene ankara'ya?
-mantıklı, zaten bir kaç görüşmem vardı onları yapayım iyi olur benim için.
*tamam zaten ramazan geliyor hem iftar sahur yaparız. hem sohbet hem muhabbet. 
- bence de güzel olur. ben uçak biletlerini alayım o zaman.
* tamamdır. plan tam belli olunca haber edersin.
-tamamdır merkez. görüşürüz. 
uçak bileti alındı. alınırken 60 tl uçuş puanımı da kullandım. Bu arada annemler umreye gideceklerinden dolayı, ayın ortasında biz umreye gideceğiz dediler. ben de düşününce ayın ortası 14-15 hem de pazartesi salı. kesin o günler giderler dedim kendi kendime. ve 12-13 e uçak biletlerimi aldım. Gün geldi geçti, görüşme yapacağım kişileri de aradım. Sabah 9dan itibaren 4 kişi ile 2 şer saatlik aralıklarla görüşecektim. 2 tanesi odtu de 1 kişi gazi de diğeri ise beşevler de olacaktı.
Yolculuğa çıkmadan önceki hafta herkesi son bir defa daha yokladım. Planlarımızda bir değişiklik olmadığını gördük. Herşey annemin biz hafta sonu yola çıkacağız demesine kadar gayet güzeldi. 
*biz hafta sonu yola çıkacağız!
-e ayın ortası demiştin ana ama?
*ramazandan bahsetmiştim ben. 
- bana böyle bi bilgi gelmedi . bilmiyorum yani.
*neyse kendini ona göre ayarla o zaman.
-hadi hayırlı işler bana. 
Sonrasında uçak bileti iptal edildi. Cumartesi akşamı için yeni bilet alındı. Sabah beşevler e geçilip tuğba d. ile görüşüldü. geri dönüşler, yol haritaları , amaçlar belirlendi ve ayrıldı. ardından başka bir arkadaş ile daha görüşüldü. sonrasında aybike ile görüşülmek için odtu ye geçildi. saat 12:00
Aybike odtu  Cs de M.Sc. yapıyor. gittiğimde şimdi bir öğrenciye okulu tanıtıyorum. birazdan işimiz biter demişti. geleyim ben de tanıtırım. odtu benim de eskiden workshop çalıştığım bir yer dedim. tamam dedi. ve buluştuk. yanındaki aile ilk bakışta biraz tanıdık geldi. sonrasında eski hocalarımızdan birisi olduğu fark ettim. 
ben sizi bir yerden demeden, hocam ben gazi den öğrencinizdim, nasılsınız? diyerek tanışma faslını başlattık. cm nin önündeki kafeye oturduk. aile çocukları ile beraber gelmiş ve kararsız kalmışlardı.
*haluk hocam odtu mu yoksa bilkent mi dersiniz?
- odtu.
*bilgisayar müh. yoksa elektrik-elektronik müh. mi?
-bu çocuğunuzun kararı bir şey diyemem.
biz bu ikilemde kaldık maalesef. Bu arada öğrenci 2560. sıralaması var türkiye genelinde. 
Sayın okurlar görebiliyor musunuz çocuğun acıklı dramını?
Tamam belirli bir puanı var ama bir ideolojisi yok maalesef. ilk önce ailesini odtu'ye ikna ettik aybike ile beraber. sonrasında hangisi dediğinde bir şey diyemem dedim. ama aybike bilgisayara aldırmak için uğraştı. ve kazandı. Burdan aybikeye sesleniyorum. eee-ce den daha iyi . Bu böyle biline. aklına takılan bir şey olursa sor diyoruz , bir şey gelmiyor diyor. ben de çıkıştım öğrenciye. Karşında hem eee öğrencisi hem de ce öğrencisi var . ben olsam ikisine aynı anda soru sorarım dedim. aklına gelebilecek saçma sapan tüm soruları bile sorarım dedim. ama vizyon ve misyonu olmayan birisi olduğundan pek bir şey sormadı. dolayısı ile kolaylıkla ikna olup gönderdik. yalnız aybike ile düşündüğüm 2 saatin 1 saatini yedi, o yüzden sinir olmadı değilim. aybike ile görüşüldü. ardından murat t ile görüşülmek için tobb etu ye geçildi. murat ile görüşüldükten sonra da, iftar için arkadaş geldi ve evine geçtik. ardından iftar ve 23 uçağı ile izmir e döndüm. 2 saat önce ailemi dış hatlardan gönderdim. havalimanına kombine alacağım bu gidişle. zaten lounge'ı hunharca kullanıyorum. Artık bi abonman bilet kesmeleri gerekli. Vel hasıl-ı kelam. Her zaman halimize şükür etmek hayatımızın vazgeçilmezlerinden olmalı.