27 Haziran 2014 Cuma

Arkadaşlık

Hafta sonu ankara dönüşü ne yapayım derken gökhan aradı,
+hacım napıyorsun?
- iyiyim sana doğru geliyorum.
+ gelme , hastayım hacı.
-Geleyim yaparız bir şeyler. 
dedim ve eskişehire hızlı tren bileti aldım.
Eskişehir'i bilmeme rağmen sırf gezmeyi sevdiğimden dolayı gideyim dedim. Gökhan eski ev arkadaşım. 4. sınıfta beraber para karşılığı diğer öğrencilerin tez devrelerini yapıyorduk. O analog elektronik ve baskı devre ile ilgili iken, ben de dijital olan kısımı yapıyor, yazılım, programlama kısmı ile ilgileniyorduk.
Cyber Programlama çalışmaları ( Network'den tavla oynuyorlardı! )
Sağolsun oldukça atraksiyonumuz oldu. Ev de gazi mahallesinde olduğundan gidilecek yerler sıkıntılı oluyordu. Biz de evde aktivite yapıyorduk. Bir de arkadaşlar gelirken eliniz boş gelmeyin diye yüzsüzlük yapıyorduk ki bence en eğlenceli tarafı. Arada bir behzat ç setine katılıyorduk. Çiftliğe gidip yarım dönere kokoreçe 10 tl bayılıyorduk. Şunu idrak ediyor insan. Eğer aylık gelirin 1000TL ise üniversite hayatı var demektir. Değilse o iş zor biraz. 750 de olur. Aşağısı kurtarmıyor be kardeşim.
Konumuza dönelim. 
Gökhanın evine gittim. ( O sıralar kirada oturuyordu. Şimdi ev almış kendine ) 
Hastane durağında indim. Eve geçtik. Baktım ki evi götüren götürene. Derledik topladık, marketten meyve alayım çocuğun vücuduna vitamin girsin diye, meğer aldığım kivi daha olgunlaşmamış. Tamam bir ziraat müh. kadar iyi seçemeyebilirim. Ama kivi sert idi. 1 ay sonra gökhan tekrar aradı.
-Hacı ?
+Efendim. 
-Senin aldığın şu kiviler var ya ?
+EE?
-Olgunlaşmış. Hadi gel yiyelim.
+?!'?!'?!?!
Bu da o günlerden bir hatıra; 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder